Gelir Vergisi Mükelleflerinde Emsallere Uygunluk Kurumlar Vergisi Kanunu’nun ‘transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı’ başlıklı 13. maddesiyle, Kurumlar Vergisi mükelleflerinin ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak uyguladıkları bedel veya fiyat üzerinden mal ve hizmet alım ya da satımında bulunmaları halinde kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı kabul edilmiş bulunmaktadır. Bu hükme paralel olarak Gelir Vergisi Kanunu’nun 41’inci maddesinin birinci fıkrasının 5 no’lu bendi uyarınca ‘teşebbüs sahibinin ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel ve fiyatlar üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması halinde, emsallere uygun bedel veya fiyatlar ile teşebbüs sahibince uygulanmış bedel veya fiyat arasındaki işletme aleyhine oluşan farklar işletmeden çekilmiş’ sayılmaktadır. Bu bağlamda ‘teşebbüs sahibinin eşi, üstsoy ve altsoyu, üçüncü derecede dahil yansoy veya kayın hısımları ile doğrudan veya dolaylı ortağı bulunduğu şirketler, bu şirketlerin ortakları, bu şirketlerin idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından kontrolü altında bulunan diğer şirketler ilişkili kişi sayılmaktadır. Söz konusu hükmün uygulanmasında ‘imalat ve inşaat kiralama ve kiraya verme, ödünç para alınması veya verilmesi, ücret, ikramiye ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler. Her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.’ İşletmeden çekilmiş sayılan farklar, ilişkili kişi tarafından beyan edilmiş gelir veya Kurumlar Vergisi matrahının hesabında dikkate alınmış ise ilişkili kişinin vergilendirme işlemleri buna göre düzeltilecektir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 41’inci maddesinde yer alan bu hüküm gereği teşebbüs sahibinin ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak uygulanan bedel ve fiyatlar üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması halinde, işletme aleyhine oluşan farklar işletmeden çekilmiş sayılacak ve ticari kazancın tespitinde dikkate alınacak tır. Buna göre: * Teşebbüs sahibi tarafından bir mal veya hizmet alım ya da satımının yapılmış olması, bu özelliğin imalat ve inşaat, kiralama ve kiraya verme, ödünç para alınması veya verilmesi, ücret, ikramiye ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler, her hal ve takdirde mal veya hizmet alım ya da satımı gibi işlemler olarak gerçekleşmesi. * Teşebbüs sahibinin bu işlemleri ilişkili kişilerle yapmış olması. * Söz konusu işlemlerin oluşumunda ‘emsallere uygunluk ilkesi’ ne aykırı fiyat ve bedel uygulanması. * Emsallere uygun bedel veya fiyat ile teşebbüs sahibince uygulanan bedel veya fiyat arasında işletme aleyhine bir fark oluşması. Gerekmekte olup, bu kapsamda işletme aleyhine oluşan farklar, kanuni düzenlemenin özelliğinden anlaşılacağı üzere işletmeden çekilmiş sayılacaktır. Gelir Vergisi uygulaması açısından ‘teşebbüs sahibi’ ifadesi ticari ve zirai kazanç yönünden gelir vergisine tabi gerçek kişiler ile adi ortaklıklar kolektif şirketlerin ortaklarını adi komandit şirketleri komandite ortakları kapsamaktadır. İlişkili kişi ise teşebbüs sahibinin eşi, üstsoy ve altsoyu, üçüncü derece dahil yansoy ve kayın hısımları ile doğrudan veya dolaylı ortağı bulunduğu şirketler, bu şirketlerin ortakları, bu şirketlerin idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından kontrolü altında bulunan diğer şirketleri. Emsallere uygunluk ilkesi ise ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat ve bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşan fiyat veya bedele uygun olmasını ifade etmektedir. İşletmelerin normal koşullar çerçevesinde uyguladıkları fiyat ve bedeller emsal olarak kabul edildiğinde bundan farklı bir fiyat ve/veya bedelin uygulanması nedeniyle işletmenin söz konusu işlem dolayısıyla kazancında herhangi bir kayıp olması halinde bu fark işletmenin kazancına eklenmek suretiyle gerekli vergilendirme işlemi yapılacaktır. Uygulamada emsallere uygunluk ilkesinde uygun fiyat veya bedele ulaşmak için öncelikle iç emsal kullanılacak, bu şekilde kullanılacak fiyat ve bedelin bulunmaması ya da güvenilir olmaması halinde dış emsal karşılaştırmada esas alınacaktır. Örneğin ticari kazanç sahibi Bay (A) piyasa toptan fiyatı 650 TL. olan televizyonlardan 100 adedini ortağı olduğu bir başka tacire 320 TL.’den satmış bulunmaktadır. Bu durumda söz konusu tacire her televizyon için 330 TL. indirim yaparak kazancını (330*100=) 33.000 TL. düşük tespit etmiş bulunmaktadır. Bu miktarın Bay (A)’nın dönem kazancına eklenmesi gerekmektedir. Kaynak: http://www.ito.org.tr/wps/portal/gazete-detay?WCM_GLOBAL_CONTEXT=ito_portal_tr/ito-portal/gazete/gzt-2013/gzt-2013-8/gzt-2013-8-23/9020c70040d3ed3d8d99dfa14df2e1a3 |
1900 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |